ODA

Şair: Emily Berry

Mütercim: Behçet Koray


Sokakta yürüyüp bir pencerenin içine bakıp, orada gördüğüm odanın içinde olmayı, yani orada yaşamayı istemem nadirdi; çünkü başkalarının mobilya ve aydınlatma düzenlemeleri beni derinden rahatsız ederdi. Ama bir keresinde, gördüğüm şeyi gerçekten beğendim. O kadar çok beğendim ve o kadar rahatlatıcı ve tanıdık buldum ki, bu odada bir zamanlar gerçekten yaşamış olmalıyım diye düşündüm, aksini gösteren tüm kanıtlara rağmen. İnsanlara bunu anlatmaya başladım, bir tanıdıkla oradan geçerken bahsettiğim evi göstererek, ki oradan bir tanıdıkla oradan geçmek için oldukça çaba sarfediyordum. Hayatımın bir döneminde o rahat, güzel döşenmiş ve kusursuzca aydınlatılmış odada yaşadığımı hatırlardım. Arkadaşımın beni orada hiç ziyaret etmediğini iddia etmesine şaşırırdım, nasıl olurdu ki, çünkü o zamanlar misafir ağırlamaya büyük önem verirdim. Misafirlerim gittikten sonra kadehleri mutfağa taşırken akşamın kahkahalarını ve sohbetlerini hatırlardım, gece pencerenin dışındaki serbest bırakılmış saçlar gibi çökerdi. Emin misin, derdim, hatırlamıyor musun, ne garip, çünkü o akşamlar hafızamda sonsuza dek yanacak, misafirler gittikten çok sonra bile uyanık kalırdım, yüzümde hâlâ yanan tek lambanın aydınlığı olurdu. Ne garip, dedim, her şeyi hatırlıyorum.